Sarhoşadam Günlüğü – 12. Gün: Yeni Taşınan Kadın ve Ares’in Kıskançlığı

Bugün sabah erkenden Ares pencere pervazına atladı. Gözlerini sokak köşesine dikti. Normalde sabahları miskin olur, mama kabına bile göz ucuyla bakar ama bugün farklıydı. Tüyleri dik, kuyruğu hareketli.

“Hayırdır aslanım?” dedim.

Cevap vermedi tabii ama verdi aslında. Bakışıyla, duruşuyla, sessizliğin o tarif edilemeyen tonuyla söyledi:
“Bir şey oluyor bu sokakta.”

Ben hâlâ içliğimle oturuyorum, çayın rengi koyulaşmış. Ares bir anda pencereye vurdu patisini. Fırladım yerimden. Dışarı baktım. Kamyonet. İçinden bir kadın indi. Elinde kocaman bir çanta, arkasından bir adam. Eşyalar indiriliyor. Yeni taşınan biri var. Ve Ares bunu hiç ama hiç hoş karşılamadı.

Kapıyı açtım, terliklerimle sokağa çıktım. Ares benden önce kapıdan sıvıştı. Kadına doğru koşmadı ama bir duvarın üstüne çıktı, oradan izlemeye başladı. Sanki “Hoş geldin ama dikkatli ol” der gibi.

Kadın ince yapılı, saçları dağınık ama dağınıklığı estetik duruyor. Yüzü yorgun ama gözleri canlı. Sarhoşadam bile fark edebiliyorsa, demek ki gerçekten dikkat çekici.

Ben bir köşede, simidimi kemirirken kadına şöyle bir baktım. Taşındığı ev bizim alt kat. Yani Naciye Teyze’nin tam karşısı. Vay vay vay…

Ares oradan bana baktı.
“Ne diyorsun be?” der gibi.
“Hiç” dedim. “Sadece merak ettim.”
Ares suratını çevirdi.
Kıskandı mı ne?

Eve döndük. Ares mama yemedi. Sadece pencere önüne geçti, aşağıyı izledi. Kadın eşyalarını yerleştirirken onu göz hapsinde tuttu. Gözünü kırpmadan.

Ben içeri geçtim, bir defter çıkardım. Yazacak çok şeyim vardı ama hiçbir cümle yetmiyordu. Sadece şunu karaladım:
“Bazen bir sokağa yeni bir hayat taşınır. Eski hayatlar titrer.”

Gün ilerledi. Akşam oldu. Kadının ışıkları yandı. Perdeleri ince, içi silüet gibi. Ares hâlâ aynı yerde.

Birden göz göze geldik. Ares bana bir miyav attı. Uzun zamandır duymadığım bir ses tonuyla:
“Sakın!” der gibiydi.
Ben gülümsedim.
“Ne sakınıyorsun be?”
Ama içimde de bir şeyler kıpırdamaya başladı işte.

Gece.
Sobanın başındayız. Ares kucağımda. Kadının penceresinde hâlâ ışık var. Ve ben, yıllar sonra ilk kez birine “merak” ettim.